Seçim mi
savaş mı?
Tam demokrasiye ulaşmak üzere olan ülkelerde seçimler öncesi konuşulanların, ülkemizdekilerden çok farklı olduğunu söylemek hiç de yanlış olmaz. Ülkenin şu anda en büyük problemi yoksulluk ve geçim. Ancak seçim meydanlarında özellikle iktidar tarafından dile getirilenlere bakıldığında insan, “Başka bir ülkede mi yaşıyoruz” sorusuna yanıt arıyor. Yurttaş soğan istiyor, seçim afişlerinde TOGG yazıyor. Halk yoksulluk diyor, yandaş medya, “Gaz bulduk, petrol keşfettik” diyor. Menderes dönemin ait bir gazetenin manşetini gördüm; “Çukurova’da çok büyük petrol yatakları bulunduğunu” yazıyor. Tabi ki o dönemki seçimler öncesinde!.. Bu hatırlatmadan da anlaşılacağı üzere, Türkiye’de sorunlara yaklaşım tarzı bugünlere özgü değil… Etnik köken ve mezhepler üzerinden cümleler kurup, halkın gerçek gündemini unutturmaya yönelik propaganda teknikleri de yeni değil. Çok eskiye dayanıyor; halk yıllarca bu tür söylemlerle uyutuluyor. Türk halkı, kucaklayıcı, her rengi olduğu gibi kabul eden barışçıl söylemlere o kadar uzak bırakıldı ki, birileri hatırlattığında inanmak istemiyor… Rahmetli Demirel’in az bilinen ama çok geçerli bir sözü daha var ; “böyle tip kalkmayla bir yere gelemeyiz” diyor. Ne diyor yani, iktidarıyla, muhalefetiyle sağduyulu hareket edip devletin ve milletin menfaatlerine yönelik adımlar atılmasını öneriyor… Şimdi seçimler öncesindeki siyasi manzaraya bakalım. İktidar elinden geldiği ölçüde; ekonomiyi ve yoksulluğu unutturmaya çalışıyor, seçimleri milli beka olarak gösterip muhalefeti bölücülükle, FETÖ’cülükle suçluyor. Muhalefet için “Bunlar hayvanla insanın evlenmesini savunuyor” diyen bakanlar bile çıktı. Şimdi bu tür salvoların iktidar partisinin heybesine oy taşıyacağını söylemek mümkün olabilir mi? Oysa direk halkın sorunlarına merhem olacak, elle tutulur politik söylemlerde bulunmak daha doğru olmaz mı? Şunu unutmamak gerekiyor ki, savaşa değil seçme gidiliyor. En büyük belirleyici güç olan halkımız sandık başına gidecek ve tercihte bulunacak. Kimse halkı hakir görmesin, kafasını bulandırmaya çalışmasın. Her zaman çok büyük zorlukların içerisinden çıkmasını başaran milletimiz, ne yapacağını çok iyi bilir. Siyasilere düşen halkı bölmek değil, bütünleştirici söylemlerle seçim bayramına hazırlamak.