Yargı krizi, 50+1’in tartışmaya açılması ve nasıl kazandıkları henüz bilinmeyen paraları görgüsüz bir şekilde milletin gözüne sokan tayfaların içeriye alınmasıyla meşgul edilen, uyutulan yoksul halk…Yaklaşan yerel seçimlerin de etkisi olsa gerek, nedeyse ekonomik kriz kanıksandı artık, pek kimse aldırış etmiyor!Meclis üyelikleri ve belediye başkan adaylıkları için kıyasıya yarış var tüm partilerde. Halka bakış açısı tam olarak, “ Ekmek bulamıyorlarsa pasta yesinler” kıvamına gelmiş durumda! Oysa her sabah belediye ekmek büfeleri önünden geçerken iki dakika izlenilse, herkes anlayacak halkın gerçek gündeminin yoksulluk olduğunu…Siyasetçiler, eskiler yeniler hepsinin gündemi şu anda ilk olarak seçilebilecek noktalara gelebilmek. Yurttaşlar ise akşama ne pişecek derdinde ! Yoksul sayısı o kadar arttı ki, iktidar milyonlarca aileye yardımda bulunuyor, özellikle CHP’li belediyeler sosyal yardımlarla kentlerindeki yurttaşların ihtiyaçlarını karşılamaya çalışıyor. Eyvallah, hem iktidar hem de CHP’li belediyeler olması gerekeni yapıyor diyenler mutlaka olacaktır! Lakin öyle değil işte.Siyasi iktidarlar ülkenin her açıdan gelişmesine ve büyümesine, paralel olarak da istihdamın artmasına yönelik adımlar atmış olsa, yoksulluk bu kadar zirve yapmazdı. Sizin de bildiğiniz gibi iş yine dönüp dolaşıp yöneticilere dayanıyor. Hani şu seçilinceye kadar her türlü sözü verip, seçimin ardından kulaklarını tıkayan yöneticiler…Bin bir rica ile getirilen maliye bakanımız, vergileri artırıp, tüm yükü yurttaşın sırtına yüklemekten başka bir icraat yapmadı henüz. İşin kötüsü yapacak gibi de görülmüyor. Seçim öncesi ile seçim sonrası arasındaki tek fark; vergilerin ve hayat pahalılığının artması.Şimdi yine seçimlere hazırlanıyor ülke. Ocak’ta maaşlara zam yapılacak ama herkes biliyor ki, seçimlerin ardından eriyip gidecek.Yoksul halk, işsiz çocukları için meclis üyelikleri ve başkanlığa oynayan adayların peşlerinden gidecek, destekleyecekler. Bazıları işe de kavuşacak ama devasa kalabalıklar yine işsiz ve yoksul kalacak. Yurttaşlar,komplike düşünüp, günü birlik karın tokluğu için değil, gelecekte neler olacağına yönelik planlarla sandık başına gitmeli.