Tabi herkesin de çok iyi bildiği gibi, akaryakıttaki fiyat artışları, domino etkisi yapıyor, iğneden ipliğe her şeyin fiyatı yükseliyor…
Seçim öncesi bulunduğu iddia edilen petrol yatakları da işe yaramıyor. Aslında bu petrol bulma hikayesi çok eskilere dayanıyor. Demokrat Parti’nin ilk yıllarında da bolca kuyu açmışız; Trakya’da, Çukurova’da sürekli petrol bulmuşuz. Ama ne hikmetse hep seçim öncelerinde çıkıyor bu kaynaklar. Sonra unutuluyor...
“ Lozan’ın üzerinden 100 yıl geçtikten sonra bu kaynaklar bizim olacak “ safsatasına gönül bağlayan insanlar, petrol bulunduğuna neden inanmasınlar değil mi ! Günümüzde bulunan yeraltı kaynakları listesine Doğalgaz da eklendi. Her seçim öncesinde zengin yataklara ulaşıldı, devamında yüksek faturalar! Önümüz kış, Doğalgaza bindirilecek zamları düşünmek bile istemiyorum. Zaten yurttaşlar da artık kanıksadı. Petrol ve doğalgaz bulundu açıklamaları gelince, okkalı zamlara hazırlık yapıldığını hemen anlıyorlar. Özelikle motorine gelen zamlar insanların psikolojisini bozmaya başladı. Gün geçmiyor ki zam gelmesin!..
1979 yılında iktidara gelen Demokrat Parti lideri rahmetli Demirel, “CHP benzin bıraktı da biz mi içtik” sözüyle bir önceki iktidarı daha doğrusu Ecevit hükümetini eleştiriyordu. Değişen hiçbir şey yok!.. “Petrol bulundu” açıklamalarına karşılık, ne zaman çıkarılacak, kapasitesi ne kadar, kalitesi nasıl gibi sorular yöneltilince eleştiri okları muhalefete dönüyor ve suçlanıyorlar. Hep 50 liralık alanların sesi- soluğu pek çıkmıyor. Üstüne üstlük fazla sürmez, büyük ihtimalle akaryakıtın litre fiyatı 50 liraya dayanır. Hadi o zaman da 50 liralık alsınlar da görelim!!!