Ekonomi…
Son yazımızda kara propagandanın kitleler üzerinde nasıl etkili olduğuna değinmiştik. Aslında iktidar kanadından halen o yönde açıklamalara yapılıyor. Yani aynı teknikle kitlelere mesaj verilmeye devam ediliyor… Cumhurbaşkanlığı seçimlerinde ekonomi çok fazla konuşulmadı. Muhalefet biraz dile getirdi ama terör suçlamalarına karşı savunma refleksine girince, iktidar gündemi belirlemiş oldu… Oysaki tüm dünyada artık ülkelerin birincil önceliği sağlam, istikrarlı, kendine yeten, halkın yaşam şartlarını kolaylaştıran ve dışa bağımlı olmayan bir ekonomiye sahip olmak… Bu öncelikler ülkemiz üzerinden değerlendirildiğinde çok gerilerde kaldığımızı herkes kabul ediyordur. Merkez bankası rezervlerine ve dış borçlara yönelik dile getirilen iddialar, içinde bulunulan ekonomik döngünün hiç de iç açıcı olmadığını gösteriyor. Özellikle başkanlık sistemine geçtikten sonra ekonomiye yönelik büyük bir çöküş yaşandı. Üretimden uzaklaşıp, ülke kaynakları betona gömüldü. Bu arada sadece başkanlık sistemi değil, yıllardır sürdürülen yanlış ekonomi politikalarının sonucu olarak şu anki tablonun oluştuğunu söyleyenler de var. Ortak nokta ekonominin zorda olduğu… O nedenle iktidarın önceliği ekonomiyi düzeltmek olacak! Kabine kurulurken hangi isimler ortaya çıkacak hep birlikte göreceğiz. Lakin Ankara’daki kulislerde Mehmet Şimşek adı yine dillendirilmeye başlandı. Ekonominin başına bu isim getirilmek isteniyor… Şimşek ekonomi bilimindeki doğrularla hareket edebileceğine inanırsa bu görevi kabul edebilir… 14 ve 28 Mayıs’ta yapılan iki seçimde de ekonomi hiç konuşulmadı, insanlar farklı hislerle sandık başlarına gittilerLakin ekonomideki açıkların kapatılması için yapılacak vergi düzenlemelerinin ardından fiyatlara yansıtılacak zamlar yurttaşların kararlarını sorgulamalarına neden olacak düzeye erişebilir. Dokuz ay sonra yerel seçimler var. İktidar seçim ekonomisi uygulayabilir mi? Kasada para var mı? İşe o kısım biraz muallak!