Sinerji…
Ve güzel ülkem yarın bir kez daha sandık başına gidecek. Solcu, liberal, milliyetçi ve hatta Marksist diyebileceğimiz partiler bir araya geldi, bu sistemin değişmesini istiyor. Bir kişinin her şeye kavuşmaya, yönetmeye çalıştığı, aslında şu anda iktidarın da büyük pişmanlık yaşadığı başkanlık sistemine ülkenin yarısı karşı çıkıyor. Zaten ülkeye olan ekonomik ve siyasi etkisi de ortada! Ve görünen o ki; bu sistemle devam edildiğinde tahribatın onarılması da çok daha zor olacak!
Tabi önemli olan halkın ne istediği? Seçmenler sandık başına giderken ne düşünecek, hangi kıstaslara göre tercihte bulunacak önceden tahmin etmenin zor olduğunu defalarca yazdım. Yoksulluk, adalete olan güvenin azalması, yolsuzluklar ve kamu kaynaklarının hoyratça tüketilmesinin yurttaşın nezdinde belirleyici olmadığını ülkece anladık. Bu olumsuz tablonun unutulup zihinlerin arka kısmına ötelenmesinde manipülasyonların etkisi de az değildi. İftira ve yalanlar kulaktan kulağa fısıldandı, daha ötesi montaj videolar ekranlarda yayınlandı. Ayrıştırıcı dil amacına ulaştı ve halk önceliklerini unutup farklı düşüncelerle sandık başına gitti. Yarınki seçimler öncesinde parlamentodaki çoğunluğu elinde tutan Cumhur iktidarı psikolojik olarak öne geçmişti ama kısa sürdü…
İktidarın yoğun olarak kullandığı Goebbels türü (Gerçeğin büyük oranda çarpıtılıp yanlış sunulması) propaganda karşısında bocalayan muhalefet, her ne kadar sağ söylemlere sarılsa da, gençler, kadınlar ve emekçilerden yayılan sinerji ile yeniden toparlandı. “ Maç yeniden başlıyor denilerek” sandığa gitme çağrısı yapıldı… Şimdi Millet İttifakı çok daha umutlu bakıyor seçimlere…
Ülkenin iç ve dış borcu, işsizlik, durdurulamayan ve daha da yükseleceği tahmin edilen enflasyon, milyonlarca asgari ücretli ve emeklilerin her geçen gün zorlaşan yaşam koşulları, kamu kaynaklarının anlamsız şekilde tüketilmesi, çiftçinin üretimden uzaklaşması, ülkenin elinde ne var ne yok betona gömülmesi ve ileride başımızı çok ağrıtacak sığınmacıların durumu... Tabi çizdiğimiz tabloya göre tercihte bulunan da var, partimden ayrılmayım diyerek oy kullanan da…
En çok gençlerin eğilimini merak ediyorum. Yarınki seçim onlar için de bir güç denemesi olacak. Belki sonucu belirleyici sayıları olmayacak ama 5 yıl sonraki diğer seçimlere kadar seçmenin büyük çoğunluğunu onlar oluşturacak ve hayallerindeki Türkiye’nin oluşması için güvenebilecekleri adayları destekleyecekler…
Lafın özü, Cumhurbaşkanlığı 2. Tur seçimleri öncesinde şu aday kazanır demek çok zor…
Temennimiz, sandığa giren oyların aynı şekilde çıktığı ve sonuca yansıtıldığı, demokrasi bayramı tadında bir seçim yaşanması…