Dünya değişmeye devam ediyor, toplumdaki katmanlar arasındaki uçurumların kapatılması için her ülke, ekonomisini güçlendirmeye çalışıyor. Başarılı oluyorlar ya da olamıyorlar tartışma konusu olabilir lakin amaçları adil bir bölüşüm sağlamak…  Avrupa’daki ülkeler adaletin her türlüsünde daha başarılılar. Ülkeler insanlarına değer veriyor, her şeyden önemlisi yurttaşlar daha küçük yaştan itibaren haklarını biliyor ve takip ediyor. Eğitimleri için devlet her türlü olanağı sağlıyor, bireyler her açıdan gelişmenin ancak eğitimle olacağının farkındalığıyla yaşamlarını sürdürüyor…                                                                                              Bu politikaların devam olarak da Avrupalı ülkeler nadiren enflasyon ve geçim sıkıntısıyla karşılaşıyor. Kıssadan hisse; politika güçlü devlet, mutlu yurttaşlar mantığıyla yapılıyor…    Peki ülkemizde politika nasıl sürdürülüyor? Hemen her parti güçlü devlet imajını korumaya çalışıyor ama insanların mutluluğunu pek önemseyen yok gibi! Tabi bir de yapılan politikanın niteliği önemli. Örneğin etnik köken ve mezhep farklılıkları üzerinden politika yürütmek ne kadar doğru? Hatta ne kadar tehlikeli değil mi? Milet ayda cirit atıyor, Mars’ta koloni kurmaya çalışıyor, bizim konuştuğumuz konulara bak! Bu saçma polemikleriniçerisinden çıkamazsak, elin oğlu uzayın her tarafına bayrak dikmeye devam eder…                                       Bazı siyasiler ülke bütünlüğü için birleştirici mesajlar vermek yerine ayrıştırıcı söylemleri tercih ediyor… Özelikle iktidar partisinden bazı isimlerin seçim öncesinde bu yönde çıkışlar yapacağı yönünde işaretler de ortaya çıkmaya başladı. Şimdiden uyaralım; toplumu gerecek, ayrıştıracak söylemler, bu ülkeye hiç bir katkı koymadı, koyamaz da! Aksine ayrımcılık yapan partiler eninde sonunda kaybeder…                                                                                                                         Ekonomi nasıl düzelecek, yoksulluk önlenecek mi, işsizlik azaltılacak mı, kültür ve sanatsal faaliyetler desteklenecek mi, bilimsel çalışmaların artması için yatırımlar yapılacak mı, kamuda israfa son verilecek mi,yoksullukların üzerine gidilecek mi, devletin bazı kurumlarına karşı azalan güven yeniden artacak mı?.. Etnik köken ya da mezhepsel farklılıklar üzerinden algı yapanlar değil, yukarıdaki sorulara yanıt verebilecek olanlar seçimlerde daha şanslı olacak. Çünkü artık millet kutuplaştırıcı, ayrıştırıcı siyaset ve konuşmalara istemiyor.