İYİ Parti’nin ardından CHP İstanbul İl Binası yakınlarında da karanlık eller tetiğe bastı. Kurşunlar demokrasi ve insan hakları özlemine ışık tutan aydınlık gökyüzünü yırtarak kör bir şekilde ilerledi.“Biz bu filmi görmüştük” diyen de var iktidarı suçlayan da! Geçmişte yaşanan bazı karanlık oyunlardan dolayı bu tür endişelere kapılanlara hak vermiyor değilim. Lakin bu kurşunlardan direk iktidarı suçlu tutmak da doğru değil. İktidara düşen her yönüyle araştırıp zanlıları, yönlendirenleri bulmak ve yargı önüne çıkarmak… Mesele, seçimlere gidilirken, halk iradesini sandıkta göstermeye hazırlanırken bir takım kirli ellerin yine sahne alması. Altının çizilmesi ve üzerinde durulması gereken en hassas nokta budur... 100 yıllık Cumhuriyetimizden bunu mu deneyimledik? Korku, kargaşa vekaos çıkartarak halkın tercihlerinde değişiklik yapmasını bekleyen odaklara mı bırakılacak meydan ! Türkiye Cumhuriyeti’nin bu suçluları yakalayıp önüne çıkaracağı bağımsız mahkemeleri yok mu? Tabi ki var. O halde neden bu endişe? Çünkü bu ülke 12 Eylülleri, 15 Temmuzları yaşadı. Ülkece gördük, tecrübe sahibi olduk; hainlerin nereden nasıl çıkacağı hiç belli olmuyor. O nedenle ki karanlık ağları örenlere karşı dikkatli olunması ilk adım olmalıdır. Fırsat bulurlarsa tüm partilere aynısını yapabilirler… Sayın Akşener, parlamentoda sağa sola boş kovanları ekerken mutlaka bir bildiği vardır. İçişleri bakanlığı yapan, siyasetin her alanında tecrübe sahibi bir isim. İşte karanlık odaklara bu tavrın gösterilmesi gerekiyor. Belki meclis çatısı altında sağa sola kurşun fırlatılması yadırganabilir ama verilmek istenen mesaj iyi okunmalıdır… Ülkede nefes alan her bireyin demokrasiye sahip çıkması baş şart olmalı. Halk sandığa gidecek ve kararını verecek. Eğer halkımız ülkenin içinde bulunduğu koşullardan memnun ise mevcut iktidarla yürüme kararı alacaktır. Yok memnun değilse muhalefeti deneyecektir... O karanlık şer odakları ve onların destekçileri, her olaydan rant devşirme peşinde olan faşist çeteler şunu unutmasın ki, halk hiçbir zaman onlarla birlikte yürümeyecek… Ve onların nafile çabalar sonuç vermeyecek. Sandık 14 Mayıs’ta kurulacak. Yaşlı - genç, kadın-erkek tüm halkımız sandık başına gidecek ve kararını verecek.