Türkiye‘deki en büyük insani yardım kuruluşu, kar amacı gütmeyen ve yardımları karşılıksız yapan, kamu için çalışan kuruluş…
Kızılay bu şekilde tarif ediliyor; aslına bakarsanız yakın bir döneme kadar da böyleydi… Lakin her zaman kara gün dostu olan Kızılay’ın anonim şirket mantığına büründürülmesi doğrusu kimsenin beklemediği bir hataydı… Üstüne üstlük 1868’de kurulan ve Atatürk tarafından Kızılay adı verilen kurum hiçbir dönemde şimdiki kadar yıpratılmamıştı! Deprem döneminde çadır satıldığı ortaya çıkınca, güven de azaldı itibar da. Yurttaşlarımız bir süre sonra yeniden Kızılay’a gereken önemi vereceklerdir ama takdir edersiniz ki biraz zaman geçmesi gerekiyor… Ramazan’ın da araya germesiyle kan stoklarında azalma yaşanıyor. Özel hastanelerde ameliyatların ertelendiğini öne sürülüyor. Durum bir hayli vahim! Tabi ortaya çıkan tabloda vatandaşın güven problemi yaşaması da etkili…
Defalarca Kızılay Başkanı Kerem Kınık’tan , “görevden affını istemesi” önerildi. Hatta Cumhur İttifakı destekçisi Büyük Birlik Partisi de Kınık’ı istifaya çağırdı…O ise , “istifa edersem kaos olur” demeyi tercih eti. Daha nasıl kaos olabilir ki; insanlar kan vermiyor kan !.. Stoklar azaldı, ameliyatlar erteleniyor. Tamam koltuk sıcak geliyor, ballı maaşlar da çok cazip ama kurum yıpranıyor…
Halkın kafasına bir kez işlendi. Zira depremin ardından çadır satışı yenilir yutulur bir hata değildi. Haliyle insanların unutması da biraz zor olacak. Sayın Kınık istifa ederse belki insanların yüreği soğur da , Kızılay’ımıza güven yeniden inşa edilir.