Diyetisyen Akgül: “Akdeniz tipi beslenme meme kanserinden koruyor”
Sağlık
(İHA) - İhlas Haber Ajansı |
10.10.2023 - 09:32, Güncelleme:
10.10.2023 - 09:19
Diyetisyen Akgül: “Akdeniz tipi beslenme meme kanserinden koruyor”
Diyetisyen Akgül: “Akdeniz tipi beslenme meme kanserinden koruyor”
Uzman Diyetisyen Gizem Akgül, kadınlarda en yaygın görülen kanserin meme kanseri olduğuna dikkat çekerek, Akdeniz tipi beslenmenin bu kansere karşı koruyucu olduğunu söyledi. Diyetisyen Akgül, sigara içenlerde meme kanseri riskinin yüzde 24 daha fazla olduğunu vurguladı, ayrıca riski azaltmak için haftada 150 dakika yürüyüş yapılmasını ve fazla kilodan kaçınılmasını tavsiye etti.Acıbadem Adana Hastanesi Uzman Diyetisyen Gizem Akgül, 1-31 Ekim Meme Kanseri Farkındalık Ayı nedeniyle meme kanserinden korunmak için beslenme açısından ne gibi önlemler alınabileceğini anlattı. Dünyada ve Türkiye’de kadınlarda sıklıkla görülen, hatta kadınlarda en yaygın olarak görülen kanserin meme kanseri olduğunu belirten Diyetisyen Akgül “Meme kanserine yakalanma riski birçok faktörden etkilenmektedir. Meme kanseri genetik, davranışsal ve çevre ile alakalı faktörlerden etkilenir. Genetik faktörler, meme kanseri riski için değiştirilemez risk faktörleri iken; çevre ile alakalı faktörlerden beslenme, fiziksel aktivite değiştirilebilir risk faktörleridir” dedi. 2020’de meme kanseri vakalarının tüm dünyada 9,23 milyon olduğunu ancak 2040’da bu sayının 13,9 milyona ulaşmasının beklendiğine değinen Diyetisyen Akgül, ailede meme kanseri öyküsü, yaş, kadın olmak, sedanter (hareketsiz) yaşam, alkol/sigara kullanımı, meme yoğunluğu, menopoz sonrası sonrası obezite ve yağ içeriği yüksek diyetler gibi pek çok faktörün süreci etkilediğini ifade etti.“Sigara içenlerde risk yüzde 24 daha fazla”Sigara ve alkol tüketiminin; meme kanseri için doğrudan risk faktörü oluşturduğu bilgisini veren Diyetisyen Akgül, “2018’de yapılan bir çalışmada günlük 1 kadeh (10 gr) alkol tüketiminin meme kanserini yüzde 3-10 oranında arttırdığı tespit edilmiştir. Alkol tüketimi kadınlarda östrojen seviyesini etkilemektedir ve aynı yıl yapılan başka bir çalışmada sigara içenlerin içmeyenlere göre meme kanseri riskinin yüzde 24 arttığı tespit edilmiştir” diye konuştu.Obezitenin de meme kanseri ve tekrarlama riskini etkilediğine dikkat çeken Diyetisyen Akgül, vücut ağırlığının yönetilememesi, hareketsiz bir yaşam, yağ ve şeker içeriği yüksek gıdalardan zengin beslenme, yetersiz posa alımı, antioksidanlardan ve omega-3’ün yetersiz olduğu dengesiz beslenmenin obezite ile sonuçlandığını hatırlattı.“Haftada 150 dakika yürüyüş yapın”Akgül, emzirmenin meme kanserine karşı koruyucu olduğunun altını çizerek, “Emzirme döneminde adet sayısının azalması meme kanseri riskinin de azalmasını sağlayabilir. Menopoz sonrası dönemde aşırı kiloluluk östrojen seviyesini etkilediği için riski arttırmaktadır. Menopoz sonrası fiziksel aktivite meme kanseri riskini azaltmaktadır. Dünya Sağlık Örgütü sağlıklı yaşam için haftada 150 dakikalık tempolu yürüyüşler önermektedir” dedi.Süt ve süt ürünlerinin içerdiği kalsiyum ve D vitamini ile meme kanseri riskini azaltabileceğini, fazla ve sık kırmızı et tüketiminin meme kanseri için risk faktörü olabileceğini ifade eden Diyetisyen Akgül, özellikle etin pişirme yöntemlerinden ızgara ve yağda kızartma sırasında ortaya çıkan karsirojenik bileşiklerin riski arttırdığını söyledi. Sebze ve meyvelerin, içerdiği vitaminler, sülsürik bileşikler, lif, fitoöstrojenler, flavonoidlerin gibi çeşitli polifenollerden zengin olduğunu, dolayısıyla meyve ve sebzelerin zengin içeriğinin meme kanseri için koruyucu olduğunu sözlerine ekledi.“Yeşil yapraklı sebze, meme kanseri riskini yüzde 24 azaltıyor”Avrupa Kanser ve Beslenme Üzerine Prospektif Araştırma (EPİC) çalışmasına atıf yapan Diyetisyen Akgül şunları aktardı:“Sebze tüketiminde günlük 100 gr artışın meme kanseri riskini yüzde 9; yeşil yapraklı sebze tüketiminin 50 gr artışının yüzde 24; biber, enginar, patlıcan, kabak, yeşil fasulye, rezene, kereviz gibi sebzelerin tüketiminde 50 gr artışın yüzde 17; çiğ domates tüketimindeki artışın ise yüzde 18 oranında meme kanseri riskini azalttığı bildirilmiştir. Yine 2006 yılında 755 kadın ile yapılan bir çalışmada günde 14 gr zeytinyağı tüketiminin meme kanseri riskini yüzde 9 azalttığı görülmüştür.”Tam tahılların A ve E vitamini, fitoöstrojenler, fenolik bileşikler ve fitik asit içerdiğini; içerdiği posanın ayrıca kolon kanseri gibi pek çok kanser türüne karşı da koruyucu olduğunu belirten Diyetisyen Akgül, tam tahılların içerdiği antioksidan özellik gösteren bileşikler, çinko, selenyum, manganez ve bakır gibi eser minerallerin meme kanseri için de koruyucu etki gösterdiğini dile getirdi.Akdeniz diyetinin meme kanseri riskini azalttığını gösteren pek çok çalışma bulunduğunun altını çizen Akgül, zeytinyağı, sebze, meyve, tam tahılları, yağlı tohumlar, balık, süt ürünleri ve düşük miktarda et ve ürünleri tüketimini içeren Akdeniz diyetinin meme kanserine karşı koruyucu olduğunu vurguladı.
Diyetisyen Akgül: “Akdeniz tipi beslenme meme kanserinden koruyor”
Uzman Diyetisyen Gizem Akgül, kadınlarda en yaygın görülen kanserin meme kanseri olduğuna dikkat çekerek, Akdeniz tipi beslenmenin bu kansere karşı koruyucu olduğunu söyledi. Diyetisyen Akgül, sigara içenlerde meme kanseri riskinin yüzde 24 daha fazla olduğunu vurguladı, ayrıca riski azaltmak için haftada 150 dakika yürüyüş yapılmasını ve fazla kilodan kaçınılmasını tavsiye etti.
Acıbadem Adana Hastanesi Uzman Diyetisyen Gizem Akgül, 1-31 Ekim Meme Kanseri Farkındalık Ayı nedeniyle meme kanserinden korunmak için beslenme açısından ne gibi önlemler alınabileceğini anlattı. Dünyada ve Türkiye’de kadınlarda sıklıkla görülen, hatta kadınlarda en yaygın olarak görülen kanserin meme kanseri olduğunu belirten Diyetisyen Akgül “Meme kanserine yakalanma riski birçok faktörden etkilenmektedir. Meme kanseri genetik, davranışsal ve çevre ile alakalı faktörlerden etkilenir. Genetik faktörler, meme kanseri riski için değiştirilemez risk faktörleri iken; çevre ile alakalı faktörlerden beslenme, fiziksel aktivite değiştirilebilir risk faktörleridir” dedi. 2020’de meme kanseri vakalarının tüm dünyada 9,23 milyon olduğunu ancak 2040’da bu sayının 13,9 milyona ulaşmasının beklendiğine değinen Diyetisyen Akgül, ailede meme kanseri öyküsü, yaş, kadın olmak, sedanter (hareketsiz) yaşam, alkol/sigara kullanımı, meme yoğunluğu, menopoz sonrası sonrası obezite ve yağ içeriği yüksek diyetler gibi pek çok faktörün süreci etkilediğini ifade etti.
“Sigara içenlerde risk yüzde 24 daha fazla”
Sigara ve alkol tüketiminin; meme kanseri için doğrudan risk faktörü oluşturduğu bilgisini veren Diyetisyen Akgül, “2018’de yapılan bir çalışmada günlük 1 kadeh (10 gr) alkol tüketiminin meme kanserini yüzde 3-10 oranında arttırdığı tespit edilmiştir. Alkol tüketimi kadınlarda östrojen seviyesini etkilemektedir ve aynı yıl yapılan başka bir çalışmada sigara içenlerin içmeyenlere göre meme kanseri riskinin yüzde 24 arttığı tespit edilmiştir” diye konuştu.
Obezitenin de meme kanseri ve tekrarlama riskini etkilediğine dikkat çeken Diyetisyen Akgül, vücut ağırlığının yönetilememesi, hareketsiz bir yaşam, yağ ve şeker içeriği yüksek gıdalardan zengin beslenme, yetersiz posa alımı, antioksidanlardan ve omega-3’ün yetersiz olduğu dengesiz beslenmenin obezite ile sonuçlandığını hatırlattı.
“Haftada 150 dakika yürüyüş yapın”
Akgül, emzirmenin meme kanserine karşı koruyucu olduğunun altını çizerek, “Emzirme döneminde adet sayısının azalması meme kanseri riskinin de azalmasını sağlayabilir. Menopoz sonrası dönemde aşırı kiloluluk östrojen seviyesini etkilediği için riski arttırmaktadır. Menopoz sonrası fiziksel aktivite meme kanseri riskini azaltmaktadır. Dünya Sağlık Örgütü sağlıklı yaşam için haftada 150 dakikalık tempolu yürüyüşler önermektedir” dedi.
Süt ve süt ürünlerinin içerdiği kalsiyum ve D vitamini ile meme kanseri riskini azaltabileceğini, fazla ve sık kırmızı et tüketiminin meme kanseri için risk faktörü olabileceğini ifade eden Diyetisyen Akgül, özellikle etin pişirme yöntemlerinden ızgara ve yağda kızartma sırasında ortaya çıkan karsirojenik bileşiklerin riski arttırdığını söyledi. Sebze ve meyvelerin, içerdiği vitaminler, sülsürik bileşikler, lif, fitoöstrojenler, flavonoidlerin gibi çeşitli polifenollerden zengin olduğunu, dolayısıyla meyve ve sebzelerin zengin içeriğinin meme kanseri için koruyucu olduğunu sözlerine ekledi.
“Yeşil yapraklı sebze, meme kanseri riskini yüzde 24 azaltıyor”
Avrupa Kanser ve Beslenme Üzerine Prospektif Araştırma (EPİC) çalışmasına atıf yapan Diyetisyen Akgül şunları aktardı:
“Sebze tüketiminde günlük 100 gr artışın meme kanseri riskini yüzde 9; yeşil yapraklı sebze tüketiminin 50 gr artışının yüzde 24; biber, enginar, patlıcan, kabak, yeşil fasulye, rezene, kereviz gibi sebzelerin tüketiminde 50 gr artışın yüzde 17; çiğ domates tüketimindeki artışın ise yüzde 18 oranında meme kanseri riskini azalttığı bildirilmiştir. Yine 2006 yılında 755 kadın ile yapılan bir çalışmada günde 14 gr zeytinyağı tüketiminin meme kanseri riskini yüzde 9 azalttığı görülmüştür.”
Tam tahılların A ve E vitamini, fitoöstrojenler, fenolik bileşikler ve fitik asit içerdiğini; içerdiği posanın ayrıca kolon kanseri gibi pek çok kanser türüne karşı da koruyucu olduğunu belirten Diyetisyen Akgül, tam tahılların içerdiği antioksidan özellik gösteren bileşikler, çinko, selenyum, manganez ve bakır gibi eser minerallerin meme kanseri için de koruyucu etki gösterdiğini dile getirdi.
Akdeniz diyetinin meme kanseri riskini azalttığını gösteren pek çok çalışma bulunduğunun altını çizen Akgül, zeytinyağı, sebze, meyve, tam tahılları, yağlı tohumlar, balık, süt ürünleri ve düşük miktarda et ve ürünleri tüketimini içeren Akdeniz diyetinin meme kanserine karşı koruyucu olduğunu vurguladı.
Acıbadem Adana Hastanesi Uzman Diyetisyen Gizem Akgül, 1-31 Ekim Meme Kanseri Farkındalık Ayı nedeniyle meme kanserinden korunmak için beslenme açısından ne gibi önlemler alınabileceğini anlattı. Dünyada ve Türkiye’de kadınlarda sıklıkla görülen, hatta kadınlarda en yaygın olarak görülen kanserin meme kanseri olduğunu belirten Diyetisyen Akgül “Meme kanserine yakalanma riski birçok faktörden etkilenmektedir. Meme kanseri genetik, davranışsal ve çevre ile alakalı faktörlerden etkilenir. Genetik faktörler, meme kanseri riski için değiştirilemez risk faktörleri iken; çevre ile alakalı faktörlerden beslenme, fiziksel aktivite değiştirilebilir risk faktörleridir” dedi. 2020’de meme kanseri vakalarının tüm dünyada 9,23 milyon olduğunu ancak 2040’da bu sayının 13,9 milyona ulaşmasının beklendiğine değinen Diyetisyen Akgül, ailede meme kanseri öyküsü, yaş, kadın olmak, sedanter (hareketsiz) yaşam, alkol/sigara kullanımı, meme yoğunluğu, menopoz sonrası sonrası obezite ve yağ içeriği yüksek diyetler gibi pek çok faktörün süreci etkilediğini ifade etti.
“Sigara içenlerde risk yüzde 24 daha fazla”
Sigara ve alkol tüketiminin; meme kanseri için doğrudan risk faktörü oluşturduğu bilgisini veren Diyetisyen Akgül, “2018’de yapılan bir çalışmada günlük 1 kadeh (10 gr) alkol tüketiminin meme kanserini yüzde 3-10 oranında arttırdığı tespit edilmiştir. Alkol tüketimi kadınlarda östrojen seviyesini etkilemektedir ve aynı yıl yapılan başka bir çalışmada sigara içenlerin içmeyenlere göre meme kanseri riskinin yüzde 24 arttığı tespit edilmiştir” diye konuştu.
Obezitenin de meme kanseri ve tekrarlama riskini etkilediğine dikkat çeken Diyetisyen Akgül, vücut ağırlığının yönetilememesi, hareketsiz bir yaşam, yağ ve şeker içeriği yüksek gıdalardan zengin beslenme, yetersiz posa alımı, antioksidanlardan ve omega-3’ün yetersiz olduğu dengesiz beslenmenin obezite ile sonuçlandığını hatırlattı.
“Haftada 150 dakika yürüyüş yapın”
Akgül, emzirmenin meme kanserine karşı koruyucu olduğunun altını çizerek, “Emzirme döneminde adet sayısının azalması meme kanseri riskinin de azalmasını sağlayabilir. Menopoz sonrası dönemde aşırı kiloluluk östrojen seviyesini etkilediği için riski arttırmaktadır. Menopoz sonrası fiziksel aktivite meme kanseri riskini azaltmaktadır. Dünya Sağlık Örgütü sağlıklı yaşam için haftada 150 dakikalık tempolu yürüyüşler önermektedir” dedi.
Süt ve süt ürünlerinin içerdiği kalsiyum ve D vitamini ile meme kanseri riskini azaltabileceğini, fazla ve sık kırmızı et tüketiminin meme kanseri için risk faktörü olabileceğini ifade eden Diyetisyen Akgül, özellikle etin pişirme yöntemlerinden ızgara ve yağda kızartma sırasında ortaya çıkan karsirojenik bileşiklerin riski arttırdığını söyledi. Sebze ve meyvelerin, içerdiği vitaminler, sülsürik bileşikler, lif, fitoöstrojenler, flavonoidlerin gibi çeşitli polifenollerden zengin olduğunu, dolayısıyla meyve ve sebzelerin zengin içeriğinin meme kanseri için koruyucu olduğunu sözlerine ekledi.
“Yeşil yapraklı sebze, meme kanseri riskini yüzde 24 azaltıyor”
Avrupa Kanser ve Beslenme Üzerine Prospektif Araştırma (EPİC) çalışmasına atıf yapan Diyetisyen Akgül şunları aktardı:
“Sebze tüketiminde günlük 100 gr artışın meme kanseri riskini yüzde 9; yeşil yapraklı sebze tüketiminin 50 gr artışının yüzde 24; biber, enginar, patlıcan, kabak, yeşil fasulye, rezene, kereviz gibi sebzelerin tüketiminde 50 gr artışın yüzde 17; çiğ domates tüketimindeki artışın ise yüzde 18 oranında meme kanseri riskini azalttığı bildirilmiştir. Yine 2006 yılında 755 kadın ile yapılan bir çalışmada günde 14 gr zeytinyağı tüketiminin meme kanseri riskini yüzde 9 azalttığı görülmüştür.”
Tam tahılların A ve E vitamini, fitoöstrojenler, fenolik bileşikler ve fitik asit içerdiğini; içerdiği posanın ayrıca kolon kanseri gibi pek çok kanser türüne karşı da koruyucu olduğunu belirten Diyetisyen Akgül, tam tahılların içerdiği antioksidan özellik gösteren bileşikler, çinko, selenyum, manganez ve bakır gibi eser minerallerin meme kanseri için de koruyucu etki gösterdiğini dile getirdi.
Akdeniz diyetinin meme kanseri riskini azalttığını gösteren pek çok çalışma bulunduğunun altını çizen Akgül, zeytinyağı, sebze, meyve, tam tahılları, yağlı tohumlar, balık, süt ürünleri ve düşük miktarda et ve ürünleri tüketimini içeren Akdeniz diyetinin meme kanserine karşı koruyucu olduğunu vurguladı.
Adana HABERİ
Anadolu Ajansı (AA), İhlas Haber Ajansı (İHA), Demirören Haber Ajansı (DHA) ve diğer ajanslar tarafından eklenen tüm haberler, sitemizin editörlerinin müdahalesi olmadan ajans kanallarından çekilmektedir. Bu haberlerde yer alan hukuki muhataplar haberi geçen ajanslar olup sitemizin hiç bir editörü sorumlu tutulamaz...
Habere ifade bırak !
Bu habere hiç ifade kullanılmamış ilk ifadeyi siz kullanın.
Habere ait etiket tanımlanmamış.
Okuyucu Yorumları
(0)
Yorumunuz başarıyla alındı, inceleme ardından en kısa sürede yayına alınacaktır.