Mersin’de ’Temiz Akdeniz, Temiz Mersin’ paneli
Yaşam
(İHA) - İhlas Haber Ajansı |
06.06.2023 - 11:02, Güncelleme:
06.06.2023 - 10:44
Mersin’de ’Temiz Akdeniz, Temiz Mersin’ paneli
Mersin’de ’Temiz Akdeniz, Temiz Mersin’ paneli
Mersin Büyükşehir Belediyesince, ’Dünya Çevre Günü’ çerçevesinde ‘Temiz Akdeniz, Temiz Mersin’ paneli ile ‘Temiz Akdeniz için ekosistem tabanlı izleme ve yönetim planı kapanışı ve faz 1 uygulama projesi’nin lansmanı gerçekleştirildi.Çevre Koruma ve Kontrol Dairesi Başkanlığı öncülüğünde, Kongre ve Sergi Sarayı Meclis Salonunda düzenlenen etkinliğin açılışını, Mersin Büyükşehir Belediye Başkanı Vahap Seçer gerçekleştirdi. ODTÜ Deniz Bilimleri Enstitüsü, Çevre, Şehircilik ve İklim Değişikliği Mersin İl Müdürlüğü, Mersin Liman Bölge Başkanlığının işbirliği ile gerçekleşen panelde, Akdeniz Körfezinin mevcut kirlilik durumu ve Mersin’in deniz kirlilik haritasıyla ilgili bilgiler verildi.“Mersinlilerin denizimizin her bir santimetrekaresinden faydalanmasını isteriz”Projenin amacının Mersin denizinin güncel durumu ve deniz kirliliğinin herhangi bir tehdit oluşturup oluşturmadığının tespiti olduğunu söyleyen Mersin Büyükşehir Belediyesi Çevre Koruma ve Kontrol Dairesi Başkanı Bülent Halisdemir, “Mersin’de toplamda 321 kilometre kıyı şeridimiz var. Mersinlilerin denizle daha barışık olması gerektiğini düşünüyoruz. Mersinlilerin ve yaz boyu gelen turistlerimizin hepsinin denizimizin her bir santimetrekaresinden faydalanmasını isteriz. Bu yüzden Mersin’in röntgenini çıkarmak istedik” dedi.Kirliliğin yalnızca yerelin veya bir bölgenin sorunu olmadığını, aynı zamanda ulusal ve uluslararası bir problem olduğunu dile getiren Halisdemir, “Bugün Afrika’daki bir kirliliğin, denizlerdeki ciddi akıntılar sebebiyle Mersin’e kadar ulaşabildiğini gördük. Nitekim, bundan birkaç yıl öncesinde, Suriye’nin Banyas kentindeki petrol kirliliğini kıyılarımızdan temizlemek zorunda kaldık. Demek ki yalnızca Mersin olarak değil, bölgemiz ve diğer ülkeleri de katarak işbirliği içerisinde ortak çalışmalar yapmalıyız. Bu yüzden bu çalışmamıza Adana, Hatay ve Antalya gibi illerimizi de aldık” diye konuştu.“Mersin Limanı’na gelen gemiler biliyorlar ki Mersin’de kirliliğe taviz yok”Denizde oluşan kirlilik yüklerinin önüne geçmek ve minimize etmek için bu problemle kaynağında baş etmeye çalıştıklarının altını çizen Halisdemir, “Denizle ilgili çalışacak personel eğitim seviyesini yukarı çıkardık. Aynı zamanda gerekli araç, gereç ve ekipman sayısını da artırdık. Yetki alanımız içerisinde ses getirdiğimize inanıyoruz. Mersin Limanı’na gelen gemiler biliyorlar ki Mersin’de kirliliğe taviz yok” ifadelerini kullandı.“Küresel ısınmanın boyutları bölgemizde oldukça etkili”Dünya atmosferindeki sıcaklıkların endüstri devrimiyle birlikte artmasından kaynaklı iklim değişikliğinin her geçen gün farklı boyutlara ilerlediğini kaydeden ODTÜ Deniz Bilimleri Enstitü Müdürü Prof. Dr. Barış Salihoğlu, “Dünya averajına baktığımızda bu artış, 1 derece ve civarında iken, bölgemizde bu artışın etkileri 2 derecelere yakın oldu. Bu durum yağışlarda da oldukça etkili oldu. Doğu Akdeniz ve Akdeniz Havzasında yağışların düştüğü ve giderek daha da düşeceği öngörülüyor. Düşen yağış miktarı ile birlikte toprak nemliliği azalıyor, azalan nem de yangınlara sebep oluyor ve yangınlarda artış gözleniyor” şeklinde konuştu.“İleride iklimle ilgili afetlere maruz kalacağız”‘Değişen iklim koşullarında deniz kenti Mersin’ başlıklı sunumunda Doğu Akdeniz’in dünya üzerindeki üç hassas bölgeden biri olduğunu aktaran Salihoğlu şunları söyledi: “Artan sıcaklıklara bağlı olarak deniz seviyelerinde artış olup, buzullar erimekte. Akdeniz kapalı havza diye böyle bir şey olmaz demeyin. Şimdiden bizim yaptığımız gözlemlere göre, 6 cm’lik bir artış söz konusu. Önümüzdeki on yıllar boyunca 50 cm’e varan artışlar yaşanabilir. Aynı zamanda bu durum birçok ekonomik faaliyetleri de etkiliyor. Bölgemizde 6 katına kadar sel ve yağışlar söz konusu olabilir. Kuraklık olmasının yanı sıra belli dönemlerde böyle aşırılıklarla da karşı karşıya kalabiliriz. Belediye için bu problemler çok önemli. Çünkü bugün bir afet dendiğinde akla ilk deprem geliyor ancak bunun çok ötesinde ilerde, iklimle ilgili pek çok afete maruz kalacağız ve bunlara hazırlıklı olmalıyız.”Panelde daha sonra ODTÜ Deniz Bilimleri Enstitüsü’nden Prof Dr. Süleyman Tuğrul, ‘Mersin’i bekleyen tehlike’, Mersin Çevre Şehircilik ve İklim Değişikliği İl Müdürlüğü’nden Murat Kuş, ‘Mersin kıyı ve deniz paydaşları-gerçekleştirilen çevre faaliyetleri’ ve Mersin Limanı Başkanı Harun Baştürk tarafından da ‘Gemi trafiğinin çevreye etkileri-yapılan önleme çalışmaları’ başlıkları ile sunumlar gerçekleştirdiler.
Mersin’de ’Temiz Akdeniz, Temiz Mersin’ paneli
Mersin Büyükşehir Belediyesince, ’Dünya Çevre Günü’ çerçevesinde ‘Temiz Akdeniz, Temiz Mersin’ paneli ile ‘Temiz Akdeniz için ekosistem tabanlı izleme ve yönetim planı kapanışı ve faz 1 uygulama projesi’nin lansmanı gerçekleştirildi.
Çevre Koruma ve Kontrol Dairesi Başkanlığı öncülüğünde, Kongre ve Sergi Sarayı Meclis Salonunda düzenlenen etkinliğin açılışını, Mersin Büyükşehir Belediye Başkanı Vahap Seçer gerçekleştirdi. ODTÜ Deniz Bilimleri Enstitüsü, Çevre, Şehircilik ve İklim Değişikliği Mersin İl Müdürlüğü, Mersin Liman Bölge Başkanlığının işbirliği ile gerçekleşen panelde, Akdeniz Körfezinin mevcut kirlilik durumu ve Mersin’in deniz kirlilik haritasıyla ilgili bilgiler verildi.
“Mersinlilerin denizimizin her bir santimetrekaresinden faydalanmasını isteriz”
Projenin amacının Mersin denizinin güncel durumu ve deniz kirliliğinin herhangi bir tehdit oluşturup oluşturmadığının tespiti olduğunu söyleyen Mersin Büyükşehir Belediyesi Çevre Koruma ve Kontrol Dairesi Başkanı Bülent Halisdemir, “Mersin’de toplamda 321 kilometre kıyı şeridimiz var. Mersinlilerin denizle daha barışık olması gerektiğini düşünüyoruz. Mersinlilerin ve yaz boyu gelen turistlerimizin hepsinin denizimizin her bir santimetrekaresinden faydalanmasını isteriz. Bu yüzden Mersin’in röntgenini çıkarmak istedik” dedi.
Kirliliğin yalnızca yerelin veya bir bölgenin sorunu olmadığını, aynı zamanda ulusal ve uluslararası bir problem olduğunu dile getiren Halisdemir, “Bugün Afrika’daki bir kirliliğin, denizlerdeki ciddi akıntılar sebebiyle Mersin’e kadar ulaşabildiğini gördük. Nitekim, bundan birkaç yıl öncesinde, Suriye’nin Banyas kentindeki petrol kirliliğini kıyılarımızdan temizlemek zorunda kaldık. Demek ki yalnızca Mersin olarak değil, bölgemiz ve diğer ülkeleri de katarak işbirliği içerisinde ortak çalışmalar yapmalıyız. Bu yüzden bu çalışmamıza Adana, Hatay ve Antalya gibi illerimizi de aldık” diye konuştu.
“Mersin Limanı’na gelen gemiler biliyorlar ki Mersin’de kirliliğe taviz yok”
Denizde oluşan kirlilik yüklerinin önüne geçmek ve minimize etmek için bu problemle kaynağında baş etmeye çalıştıklarının altını çizen Halisdemir, “Denizle ilgili çalışacak personel eğitim seviyesini yukarı çıkardık. Aynı zamanda gerekli araç, gereç ve ekipman sayısını da artırdık. Yetki alanımız içerisinde ses getirdiğimize inanıyoruz. Mersin Limanı’na gelen gemiler biliyorlar ki Mersin’de kirliliğe taviz yok” ifadelerini kullandı.
“Küresel ısınmanın boyutları bölgemizde oldukça etkili”
Dünya atmosferindeki sıcaklıkların endüstri devrimiyle birlikte artmasından kaynaklı iklim değişikliğinin her geçen gün farklı boyutlara ilerlediğini kaydeden ODTÜ Deniz Bilimleri Enstitü Müdürü Prof. Dr. Barış Salihoğlu, “Dünya averajına baktığımızda bu artış, 1 derece ve civarında iken, bölgemizde bu artışın etkileri 2 derecelere yakın oldu. Bu durum yağışlarda da oldukça etkili oldu. Doğu Akdeniz ve Akdeniz Havzasında yağışların düştüğü ve giderek daha da düşeceği öngörülüyor. Düşen yağış miktarı ile birlikte toprak nemliliği azalıyor, azalan nem de yangınlara sebep oluyor ve yangınlarda artış gözleniyor” şeklinde konuştu.
“İleride iklimle ilgili afetlere maruz kalacağız”
‘Değişen iklim koşullarında deniz kenti Mersin’ başlıklı sunumunda Doğu Akdeniz’in dünya üzerindeki üç hassas bölgeden biri olduğunu aktaran Salihoğlu şunları söyledi: “Artan sıcaklıklara bağlı olarak deniz seviyelerinde artış olup, buzullar erimekte. Akdeniz kapalı havza diye böyle bir şey olmaz demeyin. Şimdiden bizim yaptığımız gözlemlere göre, 6 cm’lik bir artış söz konusu. Önümüzdeki on yıllar boyunca 50 cm’e varan artışlar yaşanabilir. Aynı zamanda bu durum birçok ekonomik faaliyetleri de etkiliyor. Bölgemizde 6 katına kadar sel ve yağışlar söz konusu olabilir. Kuraklık olmasının yanı sıra belli dönemlerde böyle aşırılıklarla da karşı karşıya kalabiliriz. Belediye için bu problemler çok önemli. Çünkü bugün bir afet dendiğinde akla ilk deprem geliyor ancak bunun çok ötesinde ilerde, iklimle ilgili pek çok afete maruz kalacağız ve bunlara hazırlıklı olmalıyız.”
Panelde daha sonra ODTÜ Deniz Bilimleri Enstitüsü’nden Prof Dr. Süleyman Tuğrul, ‘Mersin’i bekleyen tehlike’, Mersin Çevre Şehircilik ve İklim Değişikliği İl Müdürlüğü’nden Murat Kuş, ‘Mersin kıyı ve deniz paydaşları-gerçekleştirilen çevre faaliyetleri’ ve Mersin Limanı Başkanı Harun Baştürk tarafından da ‘Gemi trafiğinin çevreye etkileri-yapılan önleme çalışmaları’ başlıkları ile sunumlar gerçekleştirdiler.
Çevre Koruma ve Kontrol Dairesi Başkanlığı öncülüğünde, Kongre ve Sergi Sarayı Meclis Salonunda düzenlenen etkinliğin açılışını, Mersin Büyükşehir Belediye Başkanı Vahap Seçer gerçekleştirdi. ODTÜ Deniz Bilimleri Enstitüsü, Çevre, Şehircilik ve İklim Değişikliği Mersin İl Müdürlüğü, Mersin Liman Bölge Başkanlığının işbirliği ile gerçekleşen panelde, Akdeniz Körfezinin mevcut kirlilik durumu ve Mersin’in deniz kirlilik haritasıyla ilgili bilgiler verildi.
“Mersinlilerin denizimizin her bir santimetrekaresinden faydalanmasını isteriz”
Projenin amacının Mersin denizinin güncel durumu ve deniz kirliliğinin herhangi bir tehdit oluşturup oluşturmadığının tespiti olduğunu söyleyen Mersin Büyükşehir Belediyesi Çevre Koruma ve Kontrol Dairesi Başkanı Bülent Halisdemir, “Mersin’de toplamda 321 kilometre kıyı şeridimiz var. Mersinlilerin denizle daha barışık olması gerektiğini düşünüyoruz. Mersinlilerin ve yaz boyu gelen turistlerimizin hepsinin denizimizin her bir santimetrekaresinden faydalanmasını isteriz. Bu yüzden Mersin’in röntgenini çıkarmak istedik” dedi.
Kirliliğin yalnızca yerelin veya bir bölgenin sorunu olmadığını, aynı zamanda ulusal ve uluslararası bir problem olduğunu dile getiren Halisdemir, “Bugün Afrika’daki bir kirliliğin, denizlerdeki ciddi akıntılar sebebiyle Mersin’e kadar ulaşabildiğini gördük. Nitekim, bundan birkaç yıl öncesinde, Suriye’nin Banyas kentindeki petrol kirliliğini kıyılarımızdan temizlemek zorunda kaldık. Demek ki yalnızca Mersin olarak değil, bölgemiz ve diğer ülkeleri de katarak işbirliği içerisinde ortak çalışmalar yapmalıyız. Bu yüzden bu çalışmamıza Adana, Hatay ve Antalya gibi illerimizi de aldık” diye konuştu.
“Mersin Limanı’na gelen gemiler biliyorlar ki Mersin’de kirliliğe taviz yok”
Denizde oluşan kirlilik yüklerinin önüne geçmek ve minimize etmek için bu problemle kaynağında baş etmeye çalıştıklarının altını çizen Halisdemir, “Denizle ilgili çalışacak personel eğitim seviyesini yukarı çıkardık. Aynı zamanda gerekli araç, gereç ve ekipman sayısını da artırdık. Yetki alanımız içerisinde ses getirdiğimize inanıyoruz. Mersin Limanı’na gelen gemiler biliyorlar ki Mersin’de kirliliğe taviz yok” ifadelerini kullandı.
“Küresel ısınmanın boyutları bölgemizde oldukça etkili”
Dünya atmosferindeki sıcaklıkların endüstri devrimiyle birlikte artmasından kaynaklı iklim değişikliğinin her geçen gün farklı boyutlara ilerlediğini kaydeden ODTÜ Deniz Bilimleri Enstitü Müdürü Prof. Dr. Barış Salihoğlu, “Dünya averajına baktığımızda bu artış, 1 derece ve civarında iken, bölgemizde bu artışın etkileri 2 derecelere yakın oldu. Bu durum yağışlarda da oldukça etkili oldu. Doğu Akdeniz ve Akdeniz Havzasında yağışların düştüğü ve giderek daha da düşeceği öngörülüyor. Düşen yağış miktarı ile birlikte toprak nemliliği azalıyor, azalan nem de yangınlara sebep oluyor ve yangınlarda artış gözleniyor” şeklinde konuştu.
“İleride iklimle ilgili afetlere maruz kalacağız”
‘Değişen iklim koşullarında deniz kenti Mersin’ başlıklı sunumunda Doğu Akdeniz’in dünya üzerindeki üç hassas bölgeden biri olduğunu aktaran Salihoğlu şunları söyledi: “Artan sıcaklıklara bağlı olarak deniz seviyelerinde artış olup, buzullar erimekte. Akdeniz kapalı havza diye böyle bir şey olmaz demeyin. Şimdiden bizim yaptığımız gözlemlere göre, 6 cm’lik bir artış söz konusu. Önümüzdeki on yıllar boyunca 50 cm’e varan artışlar yaşanabilir. Aynı zamanda bu durum birçok ekonomik faaliyetleri de etkiliyor. Bölgemizde 6 katına kadar sel ve yağışlar söz konusu olabilir. Kuraklık olmasının yanı sıra belli dönemlerde böyle aşırılıklarla da karşı karşıya kalabiliriz. Belediye için bu problemler çok önemli. Çünkü bugün bir afet dendiğinde akla ilk deprem geliyor ancak bunun çok ötesinde ilerde, iklimle ilgili pek çok afete maruz kalacağız ve bunlara hazırlıklı olmalıyız.”
Panelde daha sonra ODTÜ Deniz Bilimleri Enstitüsü’nden Prof Dr. Süleyman Tuğrul, ‘Mersin’i bekleyen tehlike’, Mersin Çevre Şehircilik ve İklim Değişikliği İl Müdürlüğü’nden Murat Kuş, ‘Mersin kıyı ve deniz paydaşları-gerçekleştirilen çevre faaliyetleri’ ve Mersin Limanı Başkanı Harun Baştürk tarafından da ‘Gemi trafiğinin çevreye etkileri-yapılan önleme çalışmaları’ başlıkları ile sunumlar gerçekleştirdiler.
Anadolu Ajansı (AA), İhlas Haber Ajansı (İHA), Demirören Haber Ajansı (DHA) ve diğer ajanslar tarafından eklenen tüm haberler, sitemizin editörlerinin müdahalesi olmadan ajans kanallarından çekilmektedir. Bu haberlerde yer alan hukuki muhataplar haberi geçen ajanslar olup sitemizin hiç bir editörü sorumlu tutulamaz...
Habere ifade bırak !
Bu habere hiç ifade kullanılmamış ilk ifadeyi siz kullanın.
Habere ait etiket tanımlanmamış.
Okuyucu Yorumları
(0)
Yorumunuz başarıyla alındı, inceleme ardından en kısa sürede yayına alınacaktır.