TİP BAŞKANI BAŞ: TÜRKİYE AKP’NİN ÇİFTLİĞİ OLMAYACAK

 

Türkiye İşçi Partisi (TİP) Genel Başkanı Erkan Baş, Türkiye Büyük Millet Meclisi’ndeki (TBMM) bütçe

görüşmelerinde Genel Kurul’a hitap etti. Sınır ötesi operasyonlarda hayatını kaybeden askerlerin

ailelerine baş sağlığı dileyerek sözlerine başlayan Baş, 5 dakikalık süresi nedeniyle bütçe üzerine

konuşamayacağını belirterek devam etti.

Genel Kurul’da konuşma yaparken rahatsızlanan Saadet Partili Hasan Bitmez’in hayatını

kaybetmesine ve partisinin Hatay Milletvekili Can Atalay’ın hukuksuz tutukluluğuna değinen Baş,

yıllar sonra bakıldığında iktidarın şımarıklığının ve hadsizliğinin görüleceğini söyledi.

“İşte tam bu nedenle TİP adına bu kürsüye ‘haddinizi bilin’ demeye geldim!” diyerek sözlerine devam

eden Baş, her türlü hukuksuzluğu yapan iktidarın devlet olanakları ile her yeri işgal ettiğini belirtti.

Baş, iktidarın seçim sonuçları nedeniyle “şımarmaması” gerektiğini kaydederek Kenan Evren ve Hitler

hatırlatmasında bulunarak “Yüzde 52 aldınız diye gerçekler değişmez” dedi.

AKP’nin sınıfsal pozisyonuna işaret ederek “Siz zengini seven, yoksulu ezen bir iktidarsınız” sözlerini

kullanan Baş, “Türkiye babanızın çiftliği olmayacak. Türkiye Tayyip Erdoğan’ın çiftliği olmayacak! Asla

teslim olmayacağız. Gerçekleri anlatacağız ve elbet maskelerinizi indireceğiz!” sözleriyle mücadele

kararlılığını dile getirdi.

Muhalif yurttaşlara da seslenen ve kendilerinin de “kızgın” ve “üzgün” olduğunu belirten TİP Genel

Başkanı, “Evet kazanamadık. Yalanı yenemedik. Hileyi yenemedik, hırsızlığı yenemedik. Fakat bu,

zorbalığa karşı artık bir haysiyet mücadelesidir” diye konuştu.

İşçi ve emekçiler söz konusu olduğunda düzen partilerinin aynı noktada buluştuğuna işaret eden Baş,

“Sonuna kadar direneceğiz ve yeni, güzel bir ülkeyi de hep birlikte kuracağız” ifadelerini kullandı. İsrail

örneği ile iktidarın eylem ve söylem farklılıklarına da işaret eden Baş, konuşmasını, “Biz bütün

maskeleri indireceğiz! Halkımızla birlikte bu maskeli baloya mutlaka son vereceğiz!” sözleriyle

tamamladı.

 

YİNE SIVASIZ EVLERE ATEŞ DÜŞTÜ DÜŞTÜ

 

 

TİP Genel Başkanı Erkan Baş’ın konuşmasının tamamı şöyle:

“Yine sıvasız evlere, ille de yoksul ocaklara ateş düştü. Dünden beri pek çok kişi taziye yayınlıyor; 6

şehit, 12 şehit deyip geçemeyiz. Onlar rakam değil, insan, can. Birinin eşi, birinin oğlu, birinin kardeşi…

Türkiye İşçi Partisi adına kederli ailelere baş sağlığı ve sabır diliyor, acılarını yürekten paylaşıyoruz.

 

‘İKTİDARIN ŞIMARIKLIĞI VE HADSİZLİĞİ GÖRÜLECEK’

 

Bütçenin sonuna geldik ve 5 dakikalık konuşmada bütçe anlatmam mümkün değil. Şöyle yaptım: Yıllar

sonra bu bütçeye baktığımızda akılda ne kalır diye sordum. Bir milletvekilinin gerçekleri söylerken kalp krizi geçirdiği ve hayatını kaybettiği… Tutanaklara göre AKP grubunun ‘oh olsun’ dediği… Başka bir milletvekili Can Atalay’ın esir tutulduğu, bütçe görüşülürken bile burada olmadığı, iktidarın buna da

oh dediği. Özetle söylüyorum: Yıllar sonra bakıldığında sadece ve sadece bu iktidarın şımarıklığı ve hadsizliği gözükür.

‘TİP ADINA ‘HADDİNİZİ BİLİN’ DEMEYE GELDİM’

 

İşte tam bu nedenle TİP adına bu kürsüye ‘haddinizi bilin’ demeye geldim! Buraya çıkıp da milyonlarca

emekçinin alın terinden alınan parayı ‘istediğim patrona aktarırım’, ‘istediğim tarikata veririm’

diyenleri uyarıyorum: Haddinizi bilin!

Sayın iktidar vekilleri; siz bu halkın acılarını kullanarak iktidar oldunuz. ‘Denize düşen yılana sarılır’

sözü hiç söylenmese sizin için söylenirdi.

Bir kere iktidara geldikten sonra her tür hukuksuzluğu, hileyi yaptınız. Devlet olanaklarını, paranın

gücünü kullanarak her yeri işgal ettiniz. Halk direnmeye devam ettikçe ayaklarınız titredi, çok

korktunuz ama şimdi görüyorum ki sadece yüzde 2,5 oy fazla oy aldınız diye kendinizi Kaf Dağı’nın

tepesinde sanıyorsunuz. O yüzden sizi uyarıyorum: Sizin şımarıklığınızın temel nedeni bu seçim

sonuçları.

‘KENAN EVREN’İ NASIL YENDİYSEK SİZİ DE YENECEĞİZ’

Bakın, ben size bir tane daha göstereyim. Kenan Evren sizin gibi 52 değil, 92 almıştı. Bugün adını

hayırla anan bir kişi göremezsiniz. Bakın, Hitler… Hitler’in haritası sizinkinden daha sade değil mi,

daha fazla kapsamış. Dünyada adını anan bir kişi göremezsiniz. Kenan Evren’in eteğinde büyüyen siz

bile sözde ona karşı çıkmak zorunda kaldınız.

O yüzden şımarmayın! Yüzde 52 aldınız diye gerçekler değişmez.

Siz zengini seven, yoksulu ezen bir iktidarsınız. Siz, kindar ve dindar nesil yaratacağız dediniz;

uyuşturucu kaçakçısını Yeşilay Başkanı yaptınız! Siz ‘ahlak’ dediniz, ‘erdem’ dediniz; depremde

insanlar ölürken çadır satacak kadar alçalan birini Kızılay Başkanı yaptınız!

Uzatmayayım… Sizin zihniyetiniz bu ülkeyi teslim alamayacak. Kenan Evren’i nasıl yendiysek, Hitler’i

nasıl tarihe gömdüysek; işgal yıllarında, bitti denilen bir ülkeyi nasıl yeniden kurduysak, bilin ki sizi de

yeneceğiz!

‘TÜRKİYE, ERDOĞAN’IN ÇİFTLİĞİ OLMAYACAK; ELBET MASKELERİNİZİ İNDİRECEĞİZ’

Daha net söyleyeyim: Türkiye babanızın çiftliği olmayacak. Türkiye, Tayyip Erdoğan’ın çiftliği

olmayacak! Asla teslim olmayacağız. Gerçekleri anlatacağız ve elbet maskelerinizi indireceğiz!

Seçimlerde büyük bir umutla bu iktidardan kurtulmak için harekete geçen sevgili dostlar…

Emin olun biz de sizler kadar kızgınız, üzgünüz. Evet kazanamadık. Yalanı yenemedik. Hileyi

yenemedik, Hırsızlığı yenemedik. Fakat bu, zorbalığa karşı artık bir haysiyet mücadelesidir. Onurumuz

için direneceğiz. Zorla tarikatlara gönderilen çocuklarımız için, kadınlar köleleştirilmesin diye,

üniversiteli gençler inşaatlarda ölmesin diye direneceğiz.

Bu güzelim ülkeyi, dağımızı, denizimizi, kuşumuzu, böceğimizi ezcümle geleceğimizi kurtarmak için

direneceğiz. Buradan söz veriyorum, sonuna kadar direneceğiz.

Bir söz daha veriyorum, sadece iktidarı eleştirmekle kalmayacağız. Çünkü biliyoruz ve görüyoruz ki,

konu işçiler, emekçiler, sömürü olduğunda düzen partilerinin hepsi aynı… İster iktidar olsun, ister

muhalefet, ister milliyetçi olsun ister muhafazakar, ister yabancı olsun ister yerli, halkı yok sayan,

emekçiyi ezen, doğayı yağmalayan her kim ise tam karşısına dikileceğiz. Sonuna kadar direneceğiz ve

yeni, güzel bir ülkeyi de hep birlikte kuracağız.

‘HALKIMIZLA BİRLİKTE BU MASKELİ BALOYA SON VERECEĞİZ’

Yok öyle İsrail’e kafa tutuyorum diye şişinip oğullarınızın gemicikleriyle ticaret yapmak; yok öyle

muhalifiz diye oylara talip olup belediyelerde taşeron sistemini dayatmak; 2024’te maskeyle yola

devam etmeyi düşünen kim varsa bilsin.

Biz bütün maskeleri indireceğiz! Halkımızla birlikte bu maskeli baloya mutlaka son vereceğiz