HALK GEÇİM DERDİNDE

Türkiye'de durmadan artan enflasyon ile birlikte maaşlara gelen zamlar hızla eriyor. Neredeyse her gün her ürüne yağan zamlar milleti perişan etti. DİSK'e göre 33 milyon çalışanın yarısı 11 bin 402 bin lira asgari ücret alıyor.

Türk-İş 4 kişilik bir aile için açlık sınırını 13 bin 684, yoksulluk sınırını 44 bin 573 lira olarak açıkladı… Özellikle, asgari ücretliler ve 7 bin 500 lira olan en düşük emekli maaşı alan vatandaşlar evlerine ekmeği zor aldıklarını söylüyor. Seslerini duyurabilmek için zaman zaman eylem yapan emekliler yine sokaktaydı. Bu kez Eskişehir'de toplanan emekliler dertlerini SÖZCÜ'ye aktardı. En düşük emekli maaşının 25 bin TL olmasını isteyen emekliler ay sonunu getiremediklerini şöyle anlattı:

Fatih Terzioğlu (emekli öğretmen): Türkiye'nin hali ortada, her şey ortada, hayat pahalılığı ortada. Aldığımız maaş neye yetecek? Biz idare etmeye çalışıyoruz. Ama bazı emekli vatandaşlar ne pazara çıkabiliyor ne oğluna harçlık verebiliyor ne de bir şey alabiliyor. Maaşların iyileşmesi için mücadele edeceğiz. Yılmak, dönmek, ters gitmek yok.

Mahmut Şeker (emekli): 2020 yılında asgari ücret 2 bin 100 TL iken ben 10 bin iş günü tavandan prim ödedim. Şu anda asgari ücret 11 bin 500 TL. Benim maaşım 11 bin TL. Müslümanlıkta kul hakkı yemek var mı? Benim maaşım 2020 yılına göre şu anda en az 25 bin TL olması lazım. Benim hakkımı yiyenlere hakkımı helal etmiyorum.

Necati Çelik (emekli): Üç sene önce ben emekli olurken bana bağlanan maaş ile çalışan arasındaki maaş farkı bu kadar değildi. Şimdi memurlara seyyanen verilen zammı biz emeklilere vermeyince mağdur olduk. Haksızlığa uğramış görüyorum kendimi.  Böyle maaş artışı ile işime devam ederdim. Bu haksızlığın giderilmesi gerekiyor. Bu adalet değil. Aldığımız maaş ile ay sonunu getirmemiz imkansız. Çocuk okutuyoruz. En düşük 25 ila 30 bin lira arasında emekli maaşlarının olması gerekiyor.

Ali Paşa Şanlı (emekli öğretmen): Emekliler insanca yaşayabileceği bir maaş almadığı sürece ülkede adaletli gelir dağılımı sağlanmamış demektir. Bu anlamda yoksulluk ve açlık sınırı belli. Mutlaka emeklilerin en az yoksulluk sınırının altında olsa bile 25 bin TL maaş almaları gerekiyor. Ayrıca enflasyonun da siyasi iktidar tarafından artık frenlenmesi gerekiyor yoksa bu zamlar, bizim aldığımız maaşları eritiyor. Artan hayat pahalılığı ve yaşanan ekonomik krizden en çok etkilenen kesimlerin başında biz emekliler geliyoruz. Tüm emeklilerin maaşı yeniden düzenlenmeli. Yüzdelik zam değil insanca yaşayabileceğimiz bir ücret verilmeli. Yılda 4 kez de maaş tutarında ikramiye verilmeli.