EVLİLİK YAŞINI BİLMİYORDUK DEDİLER… MAHKEME: 6 YILLIK SÜREÇ ÖĞRENMEK İÇİN YETERLİ
Karın ağrısı şikâyetiyle gittiği hastanede 37 haftalık hamile olduğu ortaya çıkan ve geçici koruma statüsünde sığınmacı olduğu tespit edilen Suriye uyruklu 15 yaşındaki M.H'nin durumunu doktorlar hastane polisine bildirince babası Ahmaad Harba ile annesi Emine El Daas ile kızlarını imam nikâhıyla evlendirdikleri Mouhammad Tamr'a Ağır Ceza Mahkemesi’nde, “Çocuğun cinsel istismarı” suçundan dava açıldı, önce beraat kararı verildi, daha sonra düşme kararıyla değiştirildi.
Üye hakimin karara muhalefet şerhinde, sanık anne ve babanın Türkiye'ye yerleştikten 6 yıl sonra yaşı küçük kızlarını evlendirdikleri, bu süre zarfında sanıkların Türkiye'de evlenme yaşını bilmemelerinin mümkün olmadığı belirtildi.
“EVLİLİK YAŞININ KAÇ OLDUĞUNU BİLMİYORDUK” DEDİLER
Anne ve baba, kızlarıyla kendi rızasıyla kendileri gibi mülteci olan Mouhammad Tamr ile evlendirdiklerini, Türkiye'deki evlilik yaş sınırının 18 olduğunu ve bunun altındaki yaş sınırının suç olduğunu bilmediklerini iddia ettiler. Anne ve baba, Suriye'de evlilik yaşının 12 olduğunu ve bu yaşta evliliklerin yaygın olduğunu, kızlarını evlenmeye zorlamadıklarını belirttiler.
Küçük kızla evlenen 29 yaşındaki Mouhammad Tamr de bir yıl önce kızın ailesinin onay vermesiyle imam nikâhıyla evlendiklerini, eşiyle cinsel ilişki yaşadıklarını belirterek, “Evliliğimizden bir oğlumuz oldu. Evlendiğimizde fiziksel görünümüne göre daha büyük biliyordum, gerçek yaşını bilmiyordum. Suriye'de evlilik yaşı diye bir şey olmadığı için bunun Türkiye'de yasak olduğunu bilmiyordum. Suç olduğunu bilseydim evlenmezdim” dedi.
ÖNCE BERAAT KARARI VERİLDİ
Mahkeme, anne ve babanın baskı ve zorlamayla kızlarını evlendirdiklerine dair delil bulunmadığını, Suriye'de evlilik yaşının küçük olduğunu bildikleri için bu durumun Türkiye'de suç olduğunu bilmediklerini, küçük kızla evlenen sanığın da kızın yaşının 15 olduğunu bilmediğini, evlendiği tarihte daha büyük olduğunu bildiği için savunmalarının aksini gösteren delil bulunmadığından üçünün de oy çokluğuyla beraatına karar verdi
“6 YILLIK SÜREÇ TOPLUMSAL KURALLARI ÖĞRENME İÇİN YETERLİ”
Mahkemenin üye hakimi ise karara muhalif kaldı. Üye hakim, sanıkların işlediği suçla ilgili beraat şartlarının oluşmadığını, sanıklar hakkında şikayet olmadığı için düşme kararı verilmesi gerektiğinin altını çizdi. Muhalefet şerhinde, sanık anne ve babanın Türkiye'ye yerleştikten 6 yıl sonra yaşı küçük kızlarını evlendirdikleri, bu süre zarfında sanıkların Türkiye'de evlenme yaşını bilmemelerinin mümkün olmadığı, zira 6 yıllık sürecin bir milletin toplumsal kurallarını öğrenme için epeyce yeterli bir zaman olduğunun altını çizdi. Anne ve baba ile imam nikâhlı eşin, suçun maddi unsurlarını bilememe gibi bir durumdan söz edilemeyeceğini vurguladı.
Sanık eşin mağdurun 16 yaşında olduğunu bildiğine dair ifadesi, mağdurun da 15 yaşında olduğunu ve cinsel ilişkide rızası dışında bir durum olmadığını belirtmiş olması, sanık eşin henüz 15 yaşını tamamlamamış mağdurenin 15-18 yaş grubunda olduğu hatasına düşerek cebir, tehdit, hile veya iradeyi etkileyen başka bir nedene dayalı hal olmaksızın cinsel ilişkiye girme eyleminin TCK’nin 104/1 maddesinde düzenlenen reşit olmayanla cinsel ilişki suçunu oluşturduğu ifade edildi.
Sanık anne ve babanın ise mağdurun evlenmesine izin vererek reşit olmayanla cinsel ilişki suçuna yardım ettikleri kaydedildi. Sonuç olarak suçun şikâyete tabi olduğu, mağdur kızın da şikayetçi olmadığı için değişen suç vasfına göre sanıklar hakkında düşme kararı verilmesi gerekirken, beraat kararının usul ve yasaya uygun olmadığı ifade edildi. Davaya müdahil olarak katılan Aile ve Sosyal Politikalar Bakanlığı avukatları ise sanıkların cezalandırılmaları yönünde İstinaf Mahkemesi’ne başvurdu.
“BERAAT KARARI DÜŞME OLARAK DEĞİŞTİRİLDİ”
Beraat kararına karşı davaya müdahil olarak katılan Aile ve Sosyal Politikalar Bakanlığı ile duruşma savcısı sanıkların cezalandırılmaları için karara karşı Bölge İstinaf Mahkemesi’ne başvurdu.
İstinaf ise beraat kararının usul ve yasaya aykırı olduğunun altını çizdi. İstinaf, kızın suç tarihinde 15-18 yaş grubunda olduğunu, bu yaş grubundaki mağdurun suçla ilgili şikayetinin aranması gerektiğini, şikayet yoksa ve rızaya dayalı ilişki varsa beraat yerine düşme kararı verilmesi gerektiğine işaret etti.
İstinaf, kararın düşme olarak düzeltilerek oy birliğiyle onanmasına karar verdi. Karar, tarafların temyiz başvurusu yapmaması üzerine Yargıtay'a gönderilmeden kesinleşti.